02.11.2024 - Samsun Şehrine Hoşgeldiniz!
REKLAM ALANI

Yatırım gurusu Marc Faber, Türkiye ekonomisine ilişkin iyimser

Yatırım konusunda daha önceki öngörüleri gerçekleşen Marc Faber, dünyadaki politika faizi artışlarını değerlendirdi, ABD’nin küresel piyasalardaki rolüne değindi ve Türkiye için olumlu görüşlerini sıraladı.

Yatırım gurusu Marc Faber, Türkiye ekonomisine ilişkin iyimser
REKLAM ALANI

Marc Faber, uluslararası finans piyasalarındaki kriz tahminleri nedeniyle “Doktor Kıyamet” olarak bilinen bir yatırım uzmanı.

Faber, gelişmekte olan ekonomilere yönelik yatırımlar açısından Türkiye’nin görünümüne ilişkin iyimserliğini koruduğunu söyledi.

Piyasaların yakından tanıdığı 77 yaşındaki İsviçreli yatırım uzmanı Faber, küresel ekonomik gelişmelere ilişkin değerlendirmede bulundu.

“Türkiye, yatırımlar açısından cazip destinasyonlardan biri”

Türkiye’nin gelişen ekonomiler arasında yatırımlar açısından cazip destinasyonlardan biri olarak öne çıktığına işaret eden Faber, şu ifadeyi kullandı:

Türkiye’ye ilişkin olarak iyimserim. 2021 yılının sonu 2022 yılının başından bu yana bu iyimserliğimi koruyorum.

“Mevcut varlık fiyatları, potansiyel yatırımcılar açısından Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde fırsat oluşturabilir”

Faber, mevcut varlık fiyatlarının potansiyel yatırımcılar açısından Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde fırsat oluşturabileceğini belirterek, yaşanan küresel gelişmelerin ışığında yatırımcılara portföylerini ülkeler, bölgeler ve varlıklar arasında mümkün olduğunda çeşitlendirerek riskleri dağıtmaları tavsiyesinde bulundu.

Ucuz olan piyasalar

The Gloom, Boom & Doom Report’un yayıncısı ve editörü Faber, şu değerlendirmede bulundu:

Latin Amerika, Kolombiya, Brezilya ve Arjantin piyasaları cazip. Oldukça ucuz. Nijerya, Pakistan, Sri Lanka piyasaları oldukça ucuz.

Alternatif fırsatların olduğu ülkeler

Faber, ayrıca Hong Kong ve Çin hisse senedi piyasalarında yatırımcılar için alternatif fırsatların olduğunu da belirtti.

“Enflasyonist baskılar ve artan yaşam pahalılığı küresel düzeyde temel sorun

Marc Faber, küresel ekonomik görünüme ilişkin olarak, enflasyonist baskıların ve artan yaşam pahalılığının temel sorun olarak öne çıktığını ve küresel ekonomiye ilişkin görünümün pozitif olmadığını dile getirdi.

“Son üç yılda hayat pahalılığı halkın gelirlerindeki artışın üzerinde yükseliş gösterdi”

Dünyada son üç yıl içerisinde hayat pahalılığının çok net bir şekilde halkın gelirlerindeki artışın üzerinde yükseliş gösterdiğini dile getiren Faber, “Halk artık daha yüksek faiz, daha yüksek kira ödüyor.” dedi.

“Halkın yaşam standartları düştü”

Faber, Hindistan ve benzeri birkaç ülke haricinde halkın yaşam standartlarının son birkaç yıldır ciddi şekilde düşüş kaydettiğinin altını çizerek, “Küresel ekonomik görünüm pek olumlu değil.” ifadesini kullandı.

Fed’in dünyaya etkisi

Küresel para politikalarını da değerlendiren yatırım uzmanı Faber, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) politika faizini artırıp, bilançosunu daraltarak dünyayı neredeyse küresel bir finans krizine sürüklemek üzere olduğunu, fakat daha sonra bankaların borçlanmasına destek olunarak durumun kontrol altına alınabildiğini belirtti.

“Piyasalarda halen çok fazla likidite var”

Faber, küresel likidite fazlasına dikkati çekerek, “Evet politika faiz oranları yüksek. Fakat (piyasalarda) halen çok fazla likidite var.” değerlendirmesinde bulundu.

Yatırım fırsatlarına ilişkin değerlendirmede bulunan Faber, “İnanıyorum ki, gelecek iki yıl boyunca hisse senedi yatırımlarını dikkatli şekilde seçen yatırımcılar için piyasalarda yatırım fırsatları mevcut.” ifadesini kullandı.

“Küresel politika faiz oranlarının artmaya devam etmesi bekleniyor”

Faber, küresel politika faiz oranlarını artmaya devam etmesini beklediğini belirterek, genel olarak 1981 yılında küresel faiz oranlarının zirve yaptığını, gelişmiş Batı ekonomilerinde ve Japonya’da o dönemden 2020 yılına kadar ise eğilimin faizlerin düşüşü yönünde olduğunu söyledi.

“En azından 20 yıllık yüksek faiz dönemi oluşacak”

Marc Faber, şu değerlendirmede bulundu:

Bence 2020 yılında küresel politika faizleri taban seviyesini gördü. Merkez bankaları tarafından yapay şekilde düşürülen faizlerin esas olarak 40 yıllık düşüş döneminin ardından yaklaşık 40 yıllık bir yükseliş yaşaması gerekir. En azından 20 yıllık yüksek faiz dönemi oluşacaktır.

“Politika faizlerindeki oynaklığın varlık fiyatlarına etkisi”

Faber, küresel politika faizlerindeki oynaklığı genel anlamda varlık fiyatlarının görünüm ve performansı açısından olumlu olmadığını da belirtti.

“Türkiye barış müzakerelerini yürütebilir”

Ukrayna’daki savaş ortamının son bulması gerektiğini belirten Faber, şu değerlendirmede bulundu:

Türkiye esasen (Ukrayna ve Rusya) arasında barış müzakerelerini ilerletebilecek (yürütebilecek) konumdadır. Fakat ABD barışla ilgilenmiyor.

Faber, ABD’nin nükleer silah kullanmasında endişeli

ABD’nin nükleer silah kullanmasında endişe duyduğunu belirten Faber, “Savaş isteyen Amerika. 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana dünyadaki tüm savaşlar ABD tarafından çıkarılmıştır.” ifadesini kullandı.

“Avrupa’da şu anda resesyonda olan tek bir gelişmiş ülke var, o da Almanya.”

Avrupa’da yaşananların bir ders niteliği taşıdığını ve Alman ekonomisinde görülen durgunluğun dikkate değer olduğunu belirten Faber, şöyle konuştu:

Türk halkına, Alman hükümetine (hükümet politikalarına) bakmalarını öneriyorum. Tam bir korku filmi yaşanıyor. Avrupa’da şu anda resesyonda olan tek bir gelişmiş ülke var, o da Almanya.

“Göçmenler etrafında yaşanan gerilimler, ABD tarafından dizayn edilen bir politikanın sonucu”

Fransa’da yaşanan sokak gerilimlerini de değerlendiren Faber, göçmenler etrafında yaşanan gerilimlerin ABD tarafından dizayn edilen bir politikanın sonucu olduğunu savundu.

Marc Faber, “Kısacası ABD, Avrupa’yı kontrol etmeye çalışıyor. Fakat önce onu güçsüz kılması lazımdı.” dedi.

Normal koşullar altında Almanya’nın yüksek teknolojisinin Rus doğal kaynakları ile birleşiminin mükemmel bir ekonomik senaryo oluşturabileceğini belirten Faber, bu fırsatın ABD tarafından gerilimin yükseltilmesiyle bilinçli bir şekilde ortadan kaldırıldığını belirtti.

“İngiltere’nin parlak bir geleceği olduğunu düşünmüyorum”

Dünyada ABD tarafından doğrudan ya da dolaylı yollarla artırılan gerilim ortamında tarafsız kalmanın son derece önemli olduğunu belirten Faber, “İngiltere’nin parlak bir geleceği olduğunu düşünmüyorum.” dedi.

Faber konuşmasına şöyle sonlandırdı:

Eğer tarafsız kalmayı başarabilirseler, gelecekleri daha iyi bir görünüm sergileyebilir. Fakat onlar da ABD’nin adamları. Eğer tarafsız kalırlarsa dünyanın geleceği için değerli bir işlevleri olmuş olur.

REKLAM ALANI
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ