Uzunluk sonu altında avlanan lüferin kuşağı tehlikede
SAMSUN – KARADENİZ’deki tezgahlarda yasal boy sınırının altında, lüferin yavrusu olarak bilinen çinekop da satılıyor. Ucuz olması nedeniyle …
SAMSUN – KARADENİZ’deki tezgahlarda yasal boy sınırının altında, lüferin yavrusu olarak bilinen çinekop da satılıyor. Ucuz olması nedeniyle tercih edilen çinekopun tüketilmemesi gerektiğini belirten Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama Teknolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Samsun“Yasal boyutun altındaki lüferi tüketmeyelim. Bilinçli olursak bu türü gelecek nesillere aktarabiliriz” dedi.
İstavrit ve mezgit ile sezonu açan balıkçılar, lüfer de avlamaya başladı. Karadeniz‘de avlanan lüfer hem balıkçıların hem de tüketicilerin yüzünü güldürdü. Lüferin küçüğü olarak bilinen, henüz yumurta vermemiş ve avlanması yasak olan çinekop ise adı yazılmadan tezgahlardaki yerini aldı.
‘LÜFER BOLLAŞTI AMA KÜÇÜK LÜFER TÜKETİLİYOR’Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama Teknolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Samsun, özellikle lüferin küçüğü olarak bilinen çinekopun tüketilmemesi gerektiğini söyledi. Lüferin boy sınırı altında avlanması ile neslinin tehlike altına girebileceğini belirten Prof. Dr. Samsun “Lüferin bollaşması çok güzel ama bazı durumlar var. Bilim insanları olarak lüferin küçüğüne çinekop, biraz daha büyüdüğüne sarıkanat, sarıkanadın büyüğüne lüfer ve 2-3 kilograma ulaşabilene de kofana diyoruz. Lüfer bollaştı ama çinekop olarak piyasada satılan küçük lüfer balıklarının tüketilmesi, bilim insanlarını mutlu etmiyor” dedi.’HALKIMIZDA FARKINDALIK OLUŞTU’
Çinekopun uzun olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Samsun “Lüferin yavrusu olan, çinekop adı altında satılan küçük balıklar var. Fiyatı düşük olduğu için tüketilmek isteniyor. Yasal boyutun altındaki lüfer balıklarını tüketmeyelim. Bilinçli olursak bu türü gelecek nesillere aktarabiliriz. Lüfer balığına getirilen boy sınırlaması konusunda halkımızda bir farkındalık oluştu. Farkındalık sayesinde 1-2 yıl içerisinde bu balıkta bollaşma yaşandı. Ancak dikkat etmemiz gereken hususlar var. Bilinçli olmamız ve bu önemli protein kaynağımızı bizden sonraki nesillere de aktarmamız gerekiyor” diye konuştu.