Türkiye’nin “uzay otobanı” yeni uydular ve Ay’a sert inişle hareketlenecek
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, İMECE-1 uydusunun ardından İMECE-2 ve 3’e odaklandıklarını belirterek, “Türkiye de artık sadece uydusunu yapan değil, takım uydusunu yapan bir ülke olacak. Haberleşme uydumuzu 2024’te fırlatacağız ve takibinde de Ay’a sert iniş misyonumuzu gerçekleştirmek üzere 2026’da uzaya yolculuk devam edecek” dedi.
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, “Türkiye Yüzyılı”nın ilk yılında gözlerini uzaya çevirdiklerini söyledi.
Milli Uzay Programı’nın 10 başlığından birinin “Türkiye’nin ilk astronotunun uzaya gönderilmesi” olduğunu dile getiren Mandal, “Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın uzaya gitmesine toplumumuzun gösterdiği ilgi ve beklentilerin yüksek düzeyde olduğunu görmek mutluluk ve sorumluluk verdi.” diye konuştu.
Mandal, Gezeravcı’nın Uluslararası Uzay İstasyonu’nda 13 bilimsel deney gerçekleştireceğini, uzay misyonunun “bilim misyonu projesi” olduğunu belirtti.
Yapılacak deneylerin ülke adına önemli olduğunu vurgulayan Mandal, “13 deneyin sonuçlarını heyecanla bekliyoruz. Bunun öncesinde 2023’te İMECE uydumuzu fırlattık. Bunun devamında yine iki önemli misyon gelecek. Bunlardan bir tanesi Türksat 6A projemiz. Haberleşme uydumuzu 2024’te fırlatacağız ve takibinde de Ay’a sert iniş misyonumuzu gerçekleştirmek üzere 2026’da uzaya yolculuk devam edecek.” ifadesini kullandı.
Gözler yeni “İMECE”lerde
Mandal, geleceğe uzay odaklı baktıklarını belirterek, “Türkiye’nin uzay otobanı”na ilişkin yeni projeleri anlattı.
2024 Yılı Yatırım Programı’na dikkati çeken Mandal, programda İMECE-2 ve İMECE-3 projeleri için 2,8 milyar lira bütçe ayrıldığını dile getirdi. Mandal, şunları söyledi:
“İMECE uydumuz, İMECE-1 olacak. İMECE-2 ve İMECE-3 ile 2027’ye gelindiğinde 3 uydumuz eş zamanlı çalışacak. Artık istediğimiz yerden, istediğimiz zaman görüntü alabileceğiz. Devletimiz ‘Görüntülü uydum var’ demedi, iki İMECE uydusunu yatırım programına dahil ederek bütçesine koydu. 2024’ten itibaren çalışmalar devam edecek. Araştırmacılarımız için önemli bir motivasyon. İMECE uydumuzda optik kamera çapı 99 santimdi. Şimdi 50 santim olacak. Çözünürlüğü yüksek optik kameralar üreteceğiz İMECE-2 ve İMECE-3’te. Bu şekilde takım uydularımız olacak. Türkiye de İMECE-2 ve İMECE-3 ile artık sadece uydusunu yapan değil, takım uydusunu yapan bir ülke olacak.”
Mandal, Türkiye’nin tasarımından geliştirilmesine kadar tüm bileşenleriyle ürettiği İMECE’nin yapımının 7 yıl sürdüğünü, İMECE-2 ve İMECE-3’ün yapımının 4 yıl süreceğini bildirdi.
Türkiye’nin 4 yıl içinde 2 uydu yapacağını vurgulayan Mandal, “Türkiye, uydu satabilen bir ülke haline gelecek. Türkiye o aşamaya geliyor. Artık İMECE-2 ve İMECE-3 yolda. Gözümüz hep uzayda ve gökte.” dedi.
İMECE’nin en kritik parçalarından optik kameranın başka bir ülkeye de transfer edileceğini söyleyen Mandal, şöyle konuştu:
“Yani uzay teknolojisinde kendi ihtiyacımızın dışında üreterek ihraç ediyoruz. Ayrıca biz kendi savunma sanayimiz için çip üretebilen bir ülkeyiz ama şu an sivil sektörlerde çip üretme konusunda üretim altyapımızın geliştirilmesine yönelik bir ülkeyle işbirliğine gidildi ve şu an Türkiye’de artık sadece savunma sanayisi için değil, çok daha farklı kullanım alanları olan, sivil alan olan teknolojiler için işbirliği yapıyoruz.”
TÜBİTAK, 2023’te 6,3 milyar lira destek verdi
Mandal, geçen yılın Türkiye için her açıdan zor bir yıl olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti:
“Çevresel, jeopolitik, ekonomik, toplumsal boyutta olmak üzere 2023 zor bir yıldı. Bir taraftan iklim değişikliğinin etkisini gördük. Dünya tarihinde bir yıl içinde 4 ay ilk kez ortalama sıcaklığın üzerindeydi. Bu inanılmaz bir şey, gelecek açısından iyi şeyler söylemiyor. Gelecekte suya, gıdaya ulaşmamız çok daha zor olacak. Ülkelerin şu an gündemlerinde buna ortak çözüm oluşturma boyutu var. Diğer taraftan Filistin’de yaşananlar. Dünyanın gündeminde yaşananlar vahşete, zulme karşı yetersiz kalındığı bir dönem. Ülkemiz açısından bakıldığında 6 Şubat’ta yaşadığımız deprem felaketi. Bir yıla yakın zaman dilimi oldu hala devam da edecek olan zor bir dönem. Daha adil, eşit bir dünya için jeopolitik, çevresel, toplumsal, ekonomik, hangi açıdan bakarsak bakalım daha fazla bilim ve teknolojiye ihtiyaç var. Bilim ve teknolojiyle bu sorunlara çözüm oluşturabilir ve zulme dur diyebilirsiniz. Birileri bilim ve teknolojiyi kendi gücünü ortaya koymak için gösteriyorsa sizin de daha fazla bilim ve teknolojiyle daha adil ve barışçıl bir dünya oluşturmanız gerekiyor. Bu yüzden TÜBİTAK’a düşen görev kritik.”
TÜBİTAK’ın 2023’te akademik, sanayi, bilim insanı ve toplumsal farkındalık konularında önemli bir yıl geçirdiğini dile getirdi.
Akademi tarafında 5 binin üzerinde projeyi destekledikleri bilgisini veren Mandal, “Bunlara ayırmış olduğumuz kaynak 2 milyar lira civarında. Yine sanayi tarafında 3 bin 400 kadar proje desteklendi ve destekler devam ediyor. 2 milyar lira oraya destek ayırdık. 50 bine yakın araştırmacı bilim insanı desteklendi ve burası için 2,3 milyar lira gibi bir kaynak ayrıldı. Verdiğimiz destek 6,3 milyar liraya ulaştı.” dedi.
Mandal, sadece projeleri desteklemediklerini, o destekleri birbirleriyle eklemli hale getirdiklerini söyledi.
“Bilgiyi üretenler ve kullananlar bir araya getirildi”
TEKNOFEST ile toplumda farkındalık oluştuğunu vurgulayan Mandal, bilim merkezlerine, atölyelere, yarışmalara ve olimpiyatlara katılımın arttığını belirtti.
Mandal, 2023’te 24 büyük teknoloji platformunu bir araya getirdiklerini, platformlarla gıda, sağlık, kuantum, yeşil dönüşüm gibi iklim odaklı, Türkiye’nin ve dünyanın ihtiyaç duyduğu konular da dahil bilgiyi üreten ve kullanan kurumların buluşturulduğunu anlattı.
Türkiye’nin en büyük ve kritik gücünün insan kaynağı olduğunu dile getiren Mandal, “O insan kaynağını ne kadar erken yaşta bilim ve teknolojiyle buluşturursak bu Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl dönümünde çok daha anlamlı hale gelir. Bunu dünyadaki rekabet ortamında insanlık için çözüm oluşturma noktasında en güçlü kaynağımız olarak görüyorum.” diye konuştu.
GÖKDOĞAN ve BOZDOĞAN füzeleri 2024’te envantere girecek
Türkiye’nin savunma sanayisi alanında da kritik bir noktaya eriştiğine dikkati çeken Mandal, havadan havaya füze sistemleri geliştirmenin zor bir aşama olduğunu, bu kapsamda geliştirilen GÖKDOĞAN ve BOZDOĞAN füzelerinin tüm testlerden geçtiğini, bu yıl da envantere gireceğini bildirdi.
Mandal, Türkiye’nin kendi elektrikli trenini üreten bir ülke olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Elektrikli trenimizi raylara indirdik, bu bizim için kritikti. Tabii ki Togg ülkemizin gururu. Onun kritik bileşenini üreten firmalar TÜBİTAK’ın desteklemiş olduğu firmalarımız. Öte yandan, dijital paramızın Faz-1 aşaması, ASELSAN ve HAVELSAN ile tamamlandı. TÜBİTAK Gebze kampüsümüzde dijital parayı kullandık. Şu an projede 2. Faz’a geçildi, 2024’te Merkez Bankamız koordinasyonunda gerçekleştirilecek.”