Türkiye’nin ilk cep uydusu dünyanın dört bir yanına sinyal gönderiyor
Zonguldak’ta Grizu-263 takımının 5 yıl önce çalışmalarına başladığı Türkiye’nin ilk cep uydusu Grizu-263A, 13 Ocak günü saat 18.40 sıralarında …
Zonguldak’ta Grizu-263 takımının 5 yıl önce çalışmalarına başladığı Türkiye’nin ilk cep uydusu Grizu-263A, 13 Ocak günü saat 18.40 sıralarında Amerika Birleşik Devletleri’nden uzaya fırlatıldı. Fırlatmanın ardından uzaydaki yörüngesine oturan 5 santimetrelik uydu, kısa süre içerisinde uzaydan sinyaller göndermeye başladı. 3 Mart 1992 yılında meydana gelen maden faciasında ölen 263 işçinin isminin verildiği Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Uzay Takımı Grizu-263 tarafından üretilen Türkiye’nin ilk cep uydusu Grizu-263A’dan üniversite kampüsüne kurdukları yer istasyonundan sekiz günde bine yakın veri alan takım, 4 yıl boyunca yörüngede kalması planlanan uydu üzerinde test ve çalışmalarını sürdürecek. Üzerindeki modüller aracılığıyla güneş panellerinden alınan voltaj değerleri, harcanan enerji gibi verilerin yanı sıra repeater (alıcı) sayesinde yeryüzündeki bir sinyalin uyduya gönderilip buradan da uzak mesafelere gönderilmesi mümkün olabilecek.
“ZONGULDAK HEP OLAĞANÜSTÜ İŞLER YAPIYOR”
Laboratuvarda çalışmalarını sürdüren Grizu263 takımını ziyaret eden ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çufalı, yörüngedeki Grizu263A uydusundan gelen son veriler hakkında bilgiler aldı. Hep birlikte başardıklarını, hedefin daha da ileride olduğunu aktaran Rektör Çufalı, şöyle dedi:
“Bundan sonra sinyal alımlarının devam etmesi Türkiye’de bir ilk. O bakımdan da başarılıyız. Değişik yerlerden de telefonlar geliyor. Bizzat karşılaşınca yüzyüze de görüştüğümüz insanlar çok memnun. Biz hep birlikte yapıyoruz. Hep birlikte başarıyoruz. Hedefimiz daha da ileri diyoruz. Zonguldak son yıllarda bir çok konuda ismini duyurmaya başladı. Uluslararası şekilde de bunlar oluyor. Son olarak Grizu263 ekibimizle beraber daha başka bir şekilde ismini duyurmaya başladı. Sıradışı insanların bulunduğu bir şehir Zonguldak. Hep olağanüstü işler yapıyor. Grizu 263’ün uzaya fırlattığı bu bizim cep uydumuz da bu işin zirvesi. Tabii biz orada kalmayacağız. Devam edeceğiz. Zirveye ulaşmak kolay orada kalmak zor. Ama bizim arkadaşlarımız onu başaracaklar. Başarıyorlar zaten.”
UYDUNUN UZAYDAN GÖNDERDİĞİ SESİ DİNLEDİLER
Grizu263 takımından Osman Turgut, ilk verinin fırlatmadan kısa süre sonra alınmaya başlandığını anlattı. Sekiz günde bine yakın veri aldıklarını anlatan Turgut, dünya çapında çok sayıda yer istasyonuna da verilerin ulaştığını hatırlatarak, toplamda uydudan binlerce veri alındığını söyledi. Turgut, “Uydumuz 13 Ocak günü fırlatıldı. İlk veriyi gece THK Üniversitesi’nin desteğiyle birlikte aldık ve dekode ettik. Veriyi aldığımız ilk günden beri her gün sağlıklı bir şekilde uydumuzdan veri almaya devam ediyoruz. Bizim aldığımız veri sayısı bine yaklaşmıştır” diye konuştu.
“ASIL HER ŞEY BİZİM İÇİN YENİ BAŞLIYOR”
Uydunun fırlatılmasıyla birlikte asıl sürecin başladığını anlatan akademik danışman Prof. Dr. Bülent Ekmekçi, sinyallerin dünyanın dört bir tarafından alındığını aktardı. Uydunun her noktaya sinyal gönderdiğini belirten Ekmekçi, “Bu süreçte özellikle cep uydumuz fırlatıldıktan sonra heyecanlı anlar yaşamaya başladık. Belki fırlatma anında öyle bir düşünce oldu. Fırlatıldı ve bitti olay gibi düşünüldü. Ama asıl herşey bizim için yeni başlıyordu. Fırlatmadan üç saat sonra sinyal almak bizim için yorucu bir çalışma takviminin başlangıcı oldu. Artık sinyallerimizi takip edip çeşitli teknik gereksinimleri sağlamak maksadıyla ekibimiz yoğun bir çalışma temposuna girdiler. Şu anda da devam ediyorlar. Çok mutluyuz. Sinyallerimiz dünyanın dört bir tarafından alınmakta. Artık uydumuz her noktaya sinyallerini gönderiyor” dedi.
“UYDUDAN GELEN VERİLER YENİ YOL HARİTASINI BELİRLEYECEK”
Uydunun alçak dünya yörüngesinde 1,5 saatte dünyanın etrafında tur attığını ifade eden Ekmekçi, sinyalleri kaybetmeden yörüngenin matematiksel modelini oluşturmayı başardıklarını ifade ederek, “Hayaller büyüyor, daha büyük hayallere hızla koşuyoruz” dedi. Uydudan gelen verilerin yeni yol haritasını belirleyeceğini aktaran Ekmekçi, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yörünge üzerinde çok hızlı hareket eden bir uydu. Yaklaşık 1,5 saat içerisinde dünya içerisinde kutuplar arasında tur atıyor. İlk uyduların fırlatılması bir kaos anıdır. Kaos anının başlangıcından sonra sinyallerin alınması uyduların birbirinden ayrılması, yörüngelerin oturması gerekiyordu. Bu süreç içerisinde sinyalimizi kaybetmememiz gerekiyordu. Çünkü sinyallerimizi kaybetmeden yörüngemizin bir matematiksel modelini oluşturmak durumundaydık. Mutluyuz ki artık yörüngemiz oturmaya başladı. Matematiksel modelimiz oturmaya başladı. Artık bundan sonra çeşitli deneysel çalışmalarla devam edeceğiz. Hem uydumuzdan gelen verileri değerlendirip bundan sonraki hayallerimiz için yol haritamızı da oluşturmuş olacağız. Uydumuzun artık performansını değerlendirebiliyoruz. Bu değerlendirmelerle birlikte bir sonraki uydunun ana şekilleri ortaya çıkmış olacak. Hayaller büyüyor, daha büyük hayallere hızla koşuyoruz.”
“UYDU ARACILIĞIYLA UZAK MESAFELERE SİNYAL GÖNDERMEK MÜMKÜN”
Grizu263A uydusundan elde edilecek birikimle yeni uyduların uzaya gönderilmesinin çok daha kolaylaşacağının altını çizen Prof. Dr. Bülent Ekmekçi, “Çünkü artık ne yapacağımızı biliyoruz” dedi. Uydudan elde edilen verilerin daha ileri teknolojileri geliştirmeye ışık tutacağını söyleyen Ekmekçi, sözlerini şöyle tamamladı:
“Temel olarak uydumuz üzerinde dört alt sistemimiz var. Çalışma performansı bizim için önemli. Güneş panellerinden aldığımız voltaj değerleri, sinyaller sırasında harcadığımız enerji, yönelim bilgileri uydumuzun cayra bilgileri diyoruz. Manyatometremiz var üzerinde. Bu şekilde uydumuzun davranışları hakkında daha detaylı gerçek bilgileri alıyoruz. Bu elde ettiğimiz bilgiler özellikle bize bundan sonraki çalışmalar için de önemli bir kaynak teşkil edecek. Artık daha ileri teknolojileri geliştirmek için ışık tutacak. Aslında demastrasyon ve test uydusu bu. Mesela küçük bir repeaterimiz var. Bunun aracılığıyla yer yüzünden bir sinyali bu uyduya gönderip tekrar yansımasını alabiliyoruz. Yani uzak mesafelere sinyal göndermek mümkün. Tabii bu da işlevsellerimiz arasında. Çeşitli kontrol tekniklerimiz var. Bunlar denenecek zaman içerisinde. Örneğin uydumuzu açıp kapatma, modlarını değiştirme bunlar üzerinde sinyal yansıtma gibi çeşitli çalışmalarımız olacaktır. Bir anlamda çalışan bir sistemimiz var artık uzaydı. Bir cep uydumuz var. Onu takip edebiliyoruz. Bu da ekip açısından tecrübesel bir birikim oluşturuyor. Bu birikimle artık bundan sonra uyduların gönderilmesi çok daha kolay olacaktır. Çünkü artık ne yapacağımızı biliyoruz.”