Motor gücü neden “beygir gücü” ile ölçülüyor
Motor gücü, James Watt adlı İskoç bir mühendis nedeniyle ‘Beygir gücü’ ile ölçülür. Peki nasıl oldu da bu ölçüm toplum tarafından benimsenerek günümüze kadar geldi? Gelin beygir gücünün tarihçesine yakından bakalım.
“Beygir gücü,” otomobil ve diğer motorlu araçların güç çıkışını ölçmek için kullanılan bir birimdir. Kısaca “BG” veya “HP” (Horsepower) olarak da ifade edilebilir.
Günlük olarak uğraştığımız fiziksel niceliklerin sayısı listelenemeyecek kadar geniştir – sıcaklık, kuvvet ve mesafe en yaygın olanlardan bazılarıdır, ancak bunlar yüzeysel olarak zar zor çizilir.
Bu kuvvetlerin ölçü birimleri, (sırasıyla santigrat, Newton ve metre) artık onlara alıştığımıza göre kulağa hoş geliyor.
Tipik olarak, fiziksel nicelik birimleri, onları ilk keşfeden veya kendi alanlarına benzersiz katkılarda bulunan bilim insanının adını alır.
Peki motor gücü ölçümü için neden ‘beygir gücü’ kullanıldığını hiç merak ettiniz mi? Bu sorunun cevabının arkasında ilginç bir hikaye var.
Watt’ın buhar motoru
Her şey, bir dizi icat ve keşifle tanınan mucit James Watt’ın mevcut buhar motorunu daha verimli hale getirmesiyle başladı. Ancak o zamanlar dünya, buharı kullanan ilk makine olan Newcomen motoruna alışmıştı.
Watt’ın motoru, diğer teknik iyileştirmelerle birlikte, Newcomen motorunun ihtiyaç duyduğu yakıtın yalnızca dörtte birini kullanarak aynı miktarda mekanik çıktı üretmeyi başardı.
Watt, tasarımının Newcomen motoru yerine sunabildiği bu önemli avantajı açıkça pazarlamak istedi.
Bu bariz teknik avantajı pazarlamak, gerçekten buhar makinelerini kullanan insanlar için yeterince basitti. Onlarla çok fazla “motor jargonu” kullanarak konuşabilir veya basitçe “Hey, benim motorum Newcomen motoruyla aynı şeyi yapıyor ancak %75 daha az yakıt kullanıyor!” diyebilirdi.
Mesele şu ki, o zamanlar herkes buhar makinelerini kullanmıyordu; İşleri “mekanik olarak” halletmek için hâlâ atları kullanan büyük bir halk vardı.
Watt, geçimlerini sağlamak için yük atlarını kullanan halka, kendi motorunun avantajlarını anlatmanın bir yolunu buldu.
Normal bir atın belirli bir süre içinde ne kadar güç üretebileceğini hesaplamaya koyulan Watt, sonunda tipik bir yük atının bir dakikada yaklaşık 33.000 fit pound iş yapabileceğini ve aynı hızı koruyabileceğini buldu.
(Bir beygir gücü, dakikada 33.000 fit-pound’a veya 550 pound’u bir fit/saniyede kaldırmak için gereken güce eşittir ve yaklaşık 746 watt’a eşdeğerdir.)
Bunu bizim kullandığımız ölçülere çevirirsek, karşımıza aşağıdaki görseldeki sonuç çıkar:
Beygir gücünün değeri kesinlikle mutlak değildi, ama bu ne Watt ne de potansiyel alıcılar için gerçekten önemli değildi. Bir yük atının sahibinin bilmesi gereken tek şey, Watt’ın buhar makinesinin, kendi yük atının yaptığından 5 kat daha fazla iş yapabileceğiydi. Yani Watt’ın motor gücü, en az 5 ata eşdeğerdi!
Artık beygir gücü sayesinde halkın anlayacağı dilden konuşan Watt, kendi motorunun avantajlarını herkese yaydı. Ünlü mucidin motoru Sanayi Devrimi’nin en değerli araçlarından biri haline geldi.
Bugün bile türbinlerin, pistonlu motorların ve diğer makinelerin çıkış gücünden bahsederken ‘beygir gücü’ terimi ek bir birim olarak kullanılmaktadır.
James Watt, bugün tüm dünyanın bildiği gibi, gerçek bir dahiydi. Sadece o zamanlar var olandan çok daha verimli bir buhar makinesi yaratmakla kalmadı, aynı zamanda onu geçmişte yaşayan bir halka etkileyici bir şekilde pazarlamanın bir yolunu buldu.
Bu süreçte Watt, farkında olmadan dünyaya bugün hala yaygın olarak kullanılan yeni bir güç birimi verdi.