Kemal Kılıçdaroğlu: Seçim tek başına bir siyasal iktidara meşruiyet kazandırmaz
“Eşitlik Gelecek” toplantısında açıklamalarda bulunan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu seçim mağlubiyetine kılıf uydurmaya çalıştı. Kılıçdaroğlu, iktidarın tek başına seçim kazanmasıyla meşru olmayacağını savundu.
Türkiye, yerel seçimlerde doğru ilerlerken muhalefette sancılı bir süreçten geçiyor.
Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerini kaybetmesiyle muhalefette başlayan kaos halen devam ediyor.
Seçimlerde kendi adaylığını diretip seçimlerde hezimete uğrayan Kemal Kılıçdaroğlu partisinde koltuğunu koruma derdinde.
Koltuğunu korumak istiyor
Alınan her yenilginin ardından mağlubiyete bir kılıf bulan Kılıçdaroğlu parti tabanından gelen tüm tepkilere rağmen kurultayda aday olma ısrarını sürdürüyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Kadın Kolları tarafından parti genel merkezinde düzenlenen “Eşitlik Gelecek” başlıklı toplantıya katıldı.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında ana gündem maddesi seçim süreçleri oldu.
“Millet iradesini hiçe saydı”
Seçimlerin ahlaki bir ortamda gerçekleşmediğini savunan Kılıçdaroğlu bir kez daha millet iradesini hiçe saydı.
Kılıçdaroğlu, “Seçim tek başına bir siyasal iktidara meşruiyet kazandırmaz” ifadelerini kullandı.
“Siyasi meşruiyet toplumun her kesimi tarafından sorgulanması gerekir”
Kılıçdaroğlu seçim mağlubiyetine kılıf uydurduğu konuşmasında şunları kaydetti:
Bugünkü iktidarın ahlaki ve siyasi meşruiyeti yoktur. Daha önce söyledim ahlaki ve siyasi meşruiyetinin toplumun her kesimi tarafından sorgulanması gerekir. Akademik dünya, iş dünyası, sıradan vatandaş, esnaf, çalışmayan ev kadınları, çalışan kadınlar sorgulamak zorundadır. Eğer bir iktidarın ahlaki ve siyasi meşruiyetini sorgulamazsanız kendisini meşru olarak görmeye ve yaptığı bütün hukuksuzlukları da size meşru uygulamalar olarak anlatmaya devam edecektir.
“Seçim tek başına bir siyasal iktidara meşruiyet kazandırmaz”
Seçim, tek başına bir siyasal iktidara meşruiyet kazandırmaz. Örnekse 1980 darbesinden sonra 82 Anayasası halk oylamasına sunuldu. Darbe anayasasını kabul edenlerin oranı yüzde 91,37. Yani bu ülkenin insanlarının yüzde 91’i darbe anayasasına ‘evet’ dedi. Ben o yıllarda İstanbul’da kamu görevlisiydim. ‘Hayır’ diyenlerden birisi de benim, bu yüzde 8’in içinde ben de vardım. Salt halkın oyunu aldım diye onu kimse meşru kabul etmez.