Kalıcı görme kaybı tehlikesi var! Yazın gözleri tehdit eden hatalı alışkanlıklar
Son yıllarda iklim değişiklikleri ve ozon tabakasındaki incelme nedeniyle güneş ışınlarının ve özellikle de ultraviyole (UV) ışınlarının etkisi …
Son yıllarda iklim değişiklikleri ve ozon tabakasındaki incelme nedeniyle güneş ışınlarının ve özellikle de ultraviyole (UV) ışınlarının etkisi artıyor. Bu nedenle uzun süre güneş ışınlarına maruz kalmak; gözde katarakt, sarı nokta hastalığı (makula dejenerasyonu), halk arasında kuş kanadı ya da göze et yürümesi denilen pterjiyum, gözlerde kızarıklık, yanma, batma ve sulanma gibi rahatsızlıklara neden olabiliyor. Ayrıca göz çevresindeki ciltte lekelenme, kırışıklık ve cilt kanserine yol açabiliyor. Güneşin gözlerimizde oluşturduğu hasarlarda, hemen hepimizin sıkça yaptığı hatalar ise önemli bir rol oynuyor.
Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehdi Süha Öğüt, yaz aylarında özellikle ultraviyole ışınlarının yeryüzüne en yoğun ve dik geldiği 10.00-16.00 saatleri arasında güneş gözlüğü olmadan asla dışarıya çıkmamamız gerektiği uyarısında bulunarak, “Eğer dışarıya çıkmaya mecbursanız mutlaka güneş gözlüğü kullanın. Zira gözlerimizi güneşten korumadığımız takdirde ultraviyole ışınlarının oluşturduğu sorunlar geri dönüşü olmayan görme kaybına yol açabiliyor” diyerek yapılan hataları sıraladı:
1-Güneş gözlüğü kullanmamak
Doğrusu: Yaz aylarında yapılan hatalı alışkanlıkların başında, güneş ışınlarının yeryüzüne en dik geldiği 10.00-16.00 saatleri arasında güneş gözlüğü kullanmadan dışarıda olmak geliyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehdi Süha Öğüt, güneş altında uzun süre kalmanız gerekiyorsa UV ışınlarının bu tür zararlı etkilerinden güneş gözlükleri ve şapka ile korunmayı asla ihmal etmemeniz gerektiği uyarısında bulunuyor.
2-Kontakt lens ile havuza ve denize girmek
Doğrusu: Kontakt lens ile havuza ve denize girmek enfeksiyon riskini artırıyor. Ayrıca havuz sularının dezenfeksiyonunda kullanılan kimyasal maddeler hem kontakt lensin yapısını bozuyor hem de gözde alerjik reaksiyonlara neden olabiliyor. Mutlaka kontakt lens kullanmanız gerekiyorsa üzerine yüzücü gözlüğü takmanız gerekiyor. Böylece gözün suyla temas etmesini önlemiş olursunuz. Ayrıca enfeksiyon riskine karşı günlük kullanılıp atılan lensleri tercih etmenizde fayda var.
3-Gözleri ovuşturmak
Doğrusu: Yaz aylarında kuru, sıcak, tozlu ve polenli ortam, gözlerde kızarıklığa ve kaşıntıya yol açabiliyor. Kumsalda, oyun parkında ve kum havuzlarında yetişkinler ile çocukların gözlerine kum kaçması sıklıkla karşılaşılan bir tablo. “Bu durumda gözler mümkün olduğunca kaşınmamalı, ovuşturulmamalı ve bol suyla yıkanmalı” uyarısında bulunan Prof. Dr. Mehdi Süha Öğüt, “Ayrıca sık sık ellerin göze götürülmesi de enfeksiyon riskini arttırıyor. Tablonun daha da ciddileşmemesi için enfeksiyon varlığında mutlaka bir göz hekimine muayene olunmalı” bilgisini verdi.
4-Klimanın karşısında serinlemek
Doğrusu: Göz kuruluğuna karşı sıcak yaz aylarında serinlemek için klimanın karşısına asla geçmeyin. Klimaların bulunduğu ortamlarda göz kuruluğundan etkilenmemek için klimanın üfleme yönü yüzünüze doğru olmamalı. Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehdi Süha Öğüt, gözyaşı fonksiyonunda sorun varsa yapay gözyaşı desteği gerektiğini belirterek, “Göz kuruluğu olan hastaların özellikle uzun süreli uçuşlarda yapay gözyaşı damlaları kullanmaları rahatlatıcı olacaktır. Klimalı ofislerde bilgisayar karşısında çalışan bireylerin belirli aralıklarla molalar vererek çalışmalarında fayda var. Ayrıca araçlarda da klima fanları doğrudan yüze çevrilmemeli” dedi.
5-UV bloke edici özelliği bulunmayan gözlük kullanmak
Doğrusu: Güneş gözlüğü denildiğinde aklımıza ilk olarak ‘koyu renkli’ camlar geliyor. Normalde, güneşli, parlak ve ışıklı ortamlarda göz bebeklerimiz küçülerek göze zararlı ve fazla ışığın girmesini engelliyorlar. Ancak ışınlar koyu renkli bir camdan geçerek geliyorsa göz bebeklerimiz yeterince küçülmüyor. Bir anlamda gözün savunma mekanizması devre dışı bırakılmış oluyor. Bu durumda kullanılan gözlüğün UV bloke edici etkisi yeterli değilse, gözümüz için zararlı olan ışınlar gözümüze daha fazla zarar veriyor. “Dolayısıyla UV bloke edici özelliği bulunmayan koyu renkli gözlükler göz için zararlıdır” uyarısında bulunan Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehdi Süha Öğüt, sözlerine şöyle devam etti:
“Parlamadan koruma ile UV koruma arasında fark vardır. Gözlüğün koruyucu özelliği camın rengine ve koyuluğuna değil, cam kalitesi ve UV filtresi bulunmasına bağlıdır. Gözlük camları UV ışınlarını 400 nm değerine kadar engellemeli. Yani UV400 etiketi olan camlar tercih edilmeli. Ayrıca gözlüğün çerçevesi yüze tam olarak oturmalı. Küçük camlar göz çevresini tamamen kapatmamaları nedeniyle kenarlardan güneş ışınlarının girmesine izin verdikleri için büyük camlı gözlükleri tercih edilmeli.”
6-Bulutlu havalarda gözleri korumamak
Doğrusu: Genellikle güneş gözlüğünün sadece güneşli havalarda kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. Ancak ultraviyole ışınları açık ve güneşli havalarda olduğu gibi kapalı ve bulutlu havalarda da aynı oranda etkili oluyor. Bu nedenle gözlerinizin korunması açısından özellikle risk grubundaysanız bulutlu havalarda da güneş gözlüğü kullanmanız büyük önem taşıyor.
7-Güneşe doğrudan bakmak
Doğrusu: Güneşe doğrudan bakma sonucunda çok kısa sürede makula (sarı nokta) hasarı oluşabiliyor. Bu durum da görme kaybına yol açabiliyor. Özellikle güneş tutulmasını izlerken koruyucu gözlük kullanmayı asla ihmal etmeyin güneşe direkt olarak bakmaktan kaçının.