Evim depreme dayanıklı mı? İşte adım adım risk tespiti işlemleri…
Yaşanan depremlerin ardından riskli yapı tespitine ilgi arttı. Özellikle karot alımı konusunda vatandaşların endişesini uzmanlar gideriyor. İşte adım adım risk tespiti işlemleri…
AYLİN RANA AYDİN – Türkiye’de yaşanan son depremlerin ardından pek çok vatandaş, “Oturduğum bina depreme ne kadar dayanıklı?” sorusunun cevabını aramaya başladı. Risk tespitinde yapılan karot alma işlemi vatandaşları tedirgin etse de konunun uzmanları karot alma işleminin bilimsel bir yöntem olduğunu ve binaya zarar verme ihtimalinin düşük olduğunu belirtiyor. Risk tespiti için fiyatlar daire başı olarak belirlenirken, daire başı bin 500 – 2 bin liradan başlıyor. Riskli bina tespiti yaptırmak isteyen maliklerden biri tapu kaydı ve kimlikle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan lisanslı kuruluşlara başvurabiliyor. Binanın riskli çıkması sonucunda yeniden inşa veya güçlendirme gibi iki seçenek bulunuyor.
Fiyatlar arttı
Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği Genel Başkanı Tayfun Gücenmez, son yaşanan depremlerin ardından vatandaşların risk tespiti isteğinin arttığını belirtti. Riskli yapı tespiti yapılacak binalardan karot işlemi almanın bilimsel bir yöntem olduğunu belirten Gücenmez, “Karot alma işlemi deprem yönetmeliğine göre taşıyıcı sisteme en az geldiği noktadan alınır. Karotun binaya zarar verme ihtimali çok düşüktür” dedi. Gücenmez, karotların uygun koşullarda alındıktan sonra laboratuvara teste götürüldüklerini söylerken, sekiz kata kadar sadece zeminden, bina sekiz kattan fazlaysa her kattan karot alındığını belirtti. Fiyatların geçen yıla göre arttığını kaydeden Gücenmez, “Fiyatlar daire başına 1.500-2 bin lira düzeyinde. Riskli yapı tespitinin geçen yılki fiyatları yaklaşık 750 lira ile bin lira civarındaydı” diye konuştu.
Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER) Başkanı Sinan Türkkan, depreme karşı güçlendirmeye statik, maliyet ve uygunluk analizleriyle karar verildiğini söyledi. Türkkan, “Zemin, beton, demir miktarları tespit edildikten sonra binanın analizleri yapılarak bir rapor çıkıyor. Bu raporda binanın güçlendirilebileceği ya da yıkımı yapılabileceği belirtiliyor” dedi. Güçlendirme projesinin, bina zayıflığının kolonlarda mı yoksa genel sistemde mi hata ya da eksikliği olduğu belirlenerek deprem performansı anlaşıldıktan sonra hazırlandığını dile getiren Türkkan, şöyle konuştu: “Binaya hiç girmeden dışarıdan güçlendirmek de mümkün. Güçlendirme yapılırken binanın boşaltılıp boşaltılmayacağına o teknolojilerde hangisinin kullanılacağına ön tetkik çalışması yön veriyor.”
Maliyet avantajı
Güçlendirmenin yıkıp tekrar bina yapmaktan daha pahalı olduğu algısının da yanlış bir algı olduğunu kaydeden Türkkan, “Güçlendirme işlemi yıkıp tekrar bina yapmaktan üçte biri oranında daha ucuz oluyor. Deprem sonrasında ise güçlendirilen bir bina depremden sonra yıkılır gibi bir algı var böyle bir şey de söz konusu değil. Binayı tekniğine uygun yapmazsanız çöker” dedi.
‘Taşıyıcı zarar görmez’
İzmir’de riskli yapı tespiti yapan bir firmanın temsilcisi Ferhat Yazan, “Betonarme binaların depreme dayanıklılığının belirlenmesinde yürürlükteki güncel deprem yönetmeliği kapsamında yapılan çalışmalar, kesinlikle binaların mevcut durumunu zayıflatacak adımlar sunmaz. Karot numuneleri, alındıkları taşıyıcı elemana dayanım bakımından zarar vermezler. Karotlar için açılan boşluklar yüksek mukavemetli özel harç malzemesiyle derhal doldurulur. Yönetmeliğe göre, bu tespitler tüm taşıyıcı elemanlarda değil, yeterli en az sayıda kolon ve perde elemanlardan alınarak yapılabilmektedir” ifadelerini kullandı. Yazan, vatandaşların tedirginliğini kötüye kullanıp tespit için yüksek fiyat talep edenler olduğunu da vurguladı.
5 maddede risk tespiti
1- Riskli bina tespiti yapılacak olan yapının maliklerin bir tanesinin başvurusu sonrasında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın lisanslandırdığı kuruluşlarca yapıda incelemeler yapılır.
2- Bina taşıyıcı sistem özellikleri, inceleme katında ve tüm bodrum katlarda alınacak rölöveler ile belirlenir.
3- Yönetmelik gereği toplam kolon ve perde sayısına göre belirlenen adette karot (beton numunesi), tahribatlı ve tahribatsız donatı tespit işlemleri yapılır.
4- Alınan karot numuneleri akredite yapı malzemeleri laboratuvarı tarafından uçları kesilip düzeltildikten sonra basınç dayanım testine tabi tutulur. Deneyden elde edilen beton numunelerin dayanımları her numune için ayrı ayrı beton numune dayanım hesabı ile belirlenir.
5- Yapının projesi ve yerinde yapılan rölöve ile oluşturulan modellemesi sonrasında hesap yöntemine geçilir. Hesaplamada sınır değerlerinin aşılması durumunda yapı ‘riskli’ kabul edilir.
Tespit sonucunda ne yapılır?
Binanın riskli çıkması durumunda iki seçenek var: Yeniden inşa ya da güçlendirme. İlgili kuruluş binaya gelerek karot örneği alarak laboratuvarda inceledikten sonra raporu düzenleyip ilçe belediyesi ve tapu sicil müdürlüğüne raporu gönderiyor. Bina riskliyse yeniden inşa için kat maliklerinin 2 / 3’ü, güçlendirme için ise kat maliklerinin 4 / 5’i anlaşmak zorunda. Yeniden inşa için 15 gün süre veriliyor, 15’inci günden sonra ise katılmayanların payı açık artırma ile satılıyor. Sonrasında maliklerin bir müteahhitle anlaşıp inşa sürecini başlatması gerekiyor.