28.09.2024 - Samsun Şehrine Hoşgeldiniz!
REKLAM ALANI

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD’ye: Türk Evi’nin camlarını kıran teröristi bulun

New York’taki Türk Evi’e dizenlenen saldırıya tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’ye saldırganın bulunması çağrısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD’ye: Türk Evi’nin camlarını kıran teröristi bulun
REKLAM ALANI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde Büyük Rumeli Buluşması’na katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada katılımcılara hitap etti.

Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, ABD’de Türk Evi’ne yapılan saldırıyı kınadı.

“Amerika’da BM’nin karşısındaki Türk Evi’ne saldırdılar”

ABD’li yetkililere sorumluların yakalanması çağrısında bulunan Erdoğan, “Bunlar katillere yol açarak onlara yardımcı oldular. Geride bıraktığımız asırlarda defalarca yaptılar. Söz konusu Müslümanın, Türk’ün hakkı ve hayatı olunca zulmü engellemek yerine hep üç maymunu oynadılar.

Şimdi Avrupa’da PKK baktı ki iş kötüye gidiyor evet seçmenlere saldırmaya başladılar. Yetmedi Amerika’da BM’nin karşısındaki Türk Evi’ne saldırdılar. Türk Evi’nin camlarını kırdılar. Hani siz demokrattınız?

“Türk Evi’nin camlarını kıran teröristi bulun”

Şimi biz de buradan Amerika’nın yetkilerine şunu demeyecek miyiz; hadi bakalım hemen süratle bu teröristi bulmanız lazım, gereğini de yapmanız lazım.

Acaba benzer durum Türkiye’de olsa buna nasıl bakacaksınız? Türk Evi’nin camlarını levye ile kıran bu teröristi bulmanız gerekiyor. Gereği neyse yapmaya hazırız.” dedi.

“Umudunu Türkiye’nin bağlamış yüz milyonlarca dostumuz var”

Erdoğan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

Bizim sadece Rumeli’de değil, Balkanlar, Kafkaslar, Adriyatik’ten, Altaylar’a gönüllerimizin bir olduğu nice kardeşlerimiz var. Her gece ellerini semaya açarak ‘Allah Türkiye’ye zeval vermesin’ niyazıyla gözyaşı döken nice Türkiye sevdalılarımız var. Dili, dini, kültürü, rengi, derisinin rengi farklı olsa da umudunu Türkiye’nin bağlamış yüz milyonlarca dostumuz var.

Karşımda serdengeçtilerin emanetleriyle birlikte sayıları yüz milyonları bulan Türkiye aşıklarının temsilcilerini görüyorum. Dosta güven aşılayan şu dik duruşunuz için sizlere teşekkür ediyorum. 14 Mayıs seçimlerindeki desteğiniz için sizlere teşekkür ediyorum. 28 Mayıs’ta sandıktan çıkacak sonucun müjdesini veren şu sevginiz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

“Aliya ziyaretini anlattı”

Aliya son dönemindeydi. Yurt dışından geliyordum. Merhumu, uçağı Saraybosna’da indirdim. ‘Hastaneye gidip Aliya’yı ziyaret edeyim’. Hastaneye gittim, Aliya’nın son demlerinde ziyaret ettim. Son cümleleri çok manidardı. Dedi ki, “Tayyip evladım bu topraklar evlad-ı Fatihan’dır. Bu evlad-ı Fatihan olan topraklar size emanet’ dedi. Sonra Bakir kardeşimden dinlAliedim.

Dedi ki, ‘O ana kadar babam konuşmuyordu. Sizinle görüştükten sonra konuşmaya başladı’. Bu bizim için duygu seliydi. Rabbime hamd ettim. Evlad-ı Fatihan olan o topraklara uzaktan bakamayız. Bir emanet olarak bakmasını biliyoruz ve bakacağız.

“Hamdolsun nice badireleri aşarak Türkiye’yi bugünlere getirdik”

Anavatanlardan sürülen Çerkes kardeşlerimiz, Kırım Tatarları, Ahıska Türkleri, Rumeli muhacirleri; hasılı Osmanlı’nın adalet sancağı altında huzurla yaşayan milyonlarca kardeşimiz, soydaşımız son çare olarak Cumhuriyet topraklarına sığındı. Hamdolsun nice badireleri aşarak Türkiye’yi bugünlere getirdik. Coğrafyamızın dört bir yanından hicret ederek burada yeni hayat kuran siz kardeşlerimizin emekleriyle ülkemizi bugünlere ulaştırdık.

“Soykırımları bile hiçbir şey yapmadan trübünden izlemeyi seçtiler”

Sizlerin dedeleri, ataları başka bir yere değil; anayurtlarına, baba evlerine geldiler. Asırlık hasretin ardından kavuşan kardeşler gibi biz de birbirimize sarıldık, kucaklaştık. Türkiye gibi vatanımız, yuvamız olduğu için Allah’a ne kadar şükretsek azdır. Bizi çekilmek mecburiyetinde kaldığımız yerlerde dünyanın en alçak, iğrenç, vahşi katliamları gerçekleştirildi.

O zor günlerde Türkiye’ye gelemeyen kardeşlerimiz devletsizliğin acısını iliklerine kadar yaşadılar. Nüfusunun yüzde 80’i çoğunluğu müslüman olan şehirlerde bugün ya hiç müslüman yaşamıyor ya da bir avuç müslüman bulunuyor. Batı dünyası bunu hiç görmedi.

Avrupa’nın göbeğinde yaşanan bu kültür katliamına dur demediler. Rumeli’den yükselen feryatlara sağır kesildiler. En son Bosna savaşında binlerce insanın katledildiği burunlarının dibindeki soykırımları bile hiçbir şey yapmadan trübünen izlemeyi seçtiler.”

REKLAM ALANI
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ