Çıraklık olarak başladığı ayakkabı tamirciliği mesleğini 33 yıldır sürdürüyor
Çıraklık olarak başladığı ayakkabı tamirciliği mesleğini 33 yıldır sürdürüyor SİNOP – Sinop’ta yaşayan 57 yaşındaki Hayri Özdemir, 40 sene önce …
Çıraklık olarak başladığı ayakkabı tamirciliği mesleğini 33 yıldır sürdürüyor
SİNOP – Sinop’ta yaşayan 57 yaşındaki Hayri Özdemir, 40 sene önce çıraklıkla başladığı ayakkabı tamirciliği mesleğini 33 yıldır açtığı küçük bir dükkanda sürdürüyor. Özdemir, yıllardan beri çırak yetişmediğini söyleyerek mesleğin bitme noktalarına geldiğinden kaygısını ifade etti.
Sinop’ta yaşayan Hayri Özdemir, küçük yaşlarda yaz tatillerinde Samsun’da bir ayakkabı tamircisinin yanında çırak olarak çalışarak ayakkabı tamirciliği mesleğini öğrendi, daha sonra Sinop’ta kendi dükkanını açarak hizmet vermeye başladı. 32 yıldır mesleğini sürdüren Özdemir, severek yaptığı işinin geleceğinden ‘çırak yetişmediği için’ kaygılı. Aynı zamanda piyasaya sürülen imitasyon ayakkabıların da çokluğundan yakınan Özdemir, dışarıdan getirilen ürünlerin iç piyasayı öldürdüğünü söyledi.
57 yaşındaki ayakkabı tamir ustası Hayri Özdemir, Samsun’da çıraklıkla başladığı mesleğine toplamda 40 yıldan fazla zamandır sürdürdüğünü belirterek, “33 yıldır da Sinop’tayız. Okul bittikten sonra çıraklık sistemiyle yazları ayakkabıcının yanında çalışarak başladım. ‘Eti senin kemiği benim’ diyerek teslim ediliyorsun ustaya, önce yerleri silerek başlıyorsun. Derken böyle devam etti gitti yıllarca. Yaz döneminde terlik, spor ayakkabı tamiri oluyor ama kışın bot, çizme, kışlık kunduralar geliyor, kışın tamir daha ağır oluyor. Bu işi mesleğimiz olduğu için seve seve yapıyoruz, ben azami 5 yıl daha devam ederim” diye konuştu.
“Yıllardan beri çırak yetişmiyor”
Kökeninde bir sanat olan ayakkabı tamirciliği işinde yetişen çırak olmadığını dile getiren Özdemir, “Bu işi öğrenmek için rağbet yok, kimse gelip ben de bu işi öğreneyim demiyor. Öğrenmek için zaten imalatını öğrenmek lazım ki tamirini daha iyi yapabilesin. Çırak yıllardan beri yok, şu anda peşimizden kimse gelmiyor. Şu anki sisteme göre de yetişen çıraklar zaten zayıf. Adam ayakkabıcıyım diyor ama imalathanede yalnızca bağcığını bağlıyor veya iç astarını yapıştırıyor ayakkabıcıyım diyor. Öyle olunca da olmuyor, ayakkabıyı tepeden tırnağa elden çıkması lazım ki ayakkabıcıyım diyebilesin veya sorunlarını çözebilesin” şeklinde konuştu.
“Dışarıdan getirilen ürün iç piyasayı öldürdü”
Daha ucuz olduğu için tercih edilen imitasyon ayakkabıların, bu sektörün alt dallarını bitirme noktasına geldiğini söyleyen Özdemir, “Eskiden çok fazla hem imalat vardı hem tamirat vardı, daha farklıydı işler. Daha sonra suni malzeme gelmeye başladı, dışarıdan getirilen ürün iç piyasayı öldürdü. Ben şimdi imitasyon ayakkabıyı tamir etmem için 30 lira talep etsem imitasyon ayakkabı zaten 50 lira. Onu talep etsem ayakkabıyı tamir ettirmez” diyerek artık ayakkabıların kullan-at sistemine döndüğünü sözlerine ekledi.