Fatih Altaylı’ya yurt dışına çıkış yasağı ve haftada 3 gün imza şartı: Cumhuriyet ifadelere ulaştı!
Gazeteci Fatih Altaylı, yurt dışına çıkış yasağı ve haftada 3 gün karakola imza atma şeklinde adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Altaylı’nın avukatları, hakimliğin kararına itiraz edeceklerini belirtti.
Gazeteci Fatih Altaylı hakkında sosyal medya paylaşımı ve YouTube kanalındaki programındaki sözleri nedeniyle iki ayrı soruşturma başlatıldı.
Altaylı, bugün İstanbul Adliyesi’ne gelerek, kendisine yöneltilen, ‘suçu ve suçluyu övmek’ ile ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlamalarına karşı savcılığa ifade verdi. Prof. Dr. Celal Şengör de Altaylı’ya destek olmak için adliyeye geldi.
YURTDIŞINA ÇIKMASI YASAKLANDI
Savcılık, ifadesini aldıktan sonra Fatih Altaylı’yı, yurt dışına çıkış yasağı ve imza atma şeklinde adli kontrol talebiyle Sulh Ceza Hakimliğin’ne sevk etti. Nöbetçi hakimlik, Fatih Altaylı hakkında yurt dışına çıkış yasağı ve haftada 3 gün karakolda imza atma şeklinde adli kontrol uygulanmasına karar verdi. Altaylı’nın avukatları, hakimliğin bu kararına itiraz edeceklerini belirtti.
SUÇLAMA 1: BAKALIM KİM ÜSTÜNE ATLAYACAK
Fatih Altaylı, X sosyal medya hesabından yaptığı, “Eline sağlık” şeklindeki paylaşıma ilişkin verdiği savunmada, olay günü reklam ajansı sahibi bir arkadaşıyla otururken, Ege Akersoy’un, İsmail Aydemir’e yumruk atmasıyla ilgili sosyal medyada bir çok paylaşım yapıldığını, kendisinin de bu paylaşımlardan sonra arkadaşına, “Şimdi bir tweet atacağım. Bakalım kim üstüne atlayacak” dediğini ve “Eline sağlık” şeklindeki paylaşımı yaptığını söyledi.
“AMAÇ SOSYAL DENEY YAPMAKTI”
Altaylı, ifadesinin devamında bu paylaşımının ardından mitinge katılan/katılmayan bir çok kişinin kendisine, “AKP köpeği, din düşmanı, siyonist köpeği” şeklinde hakaret etmeye başladığını belirtti. Altaylı, paylaşımında herhangi bir kişi ve kurum belirtmediğini, saldırıda bulunan veya saldırıya uğrayan şahısları tanımadığını, söz konusu tweeti atmasındaki amacın; tepkileri ölçüp, bunun üzerine bir sosyal deney yapmak ve sonrasında ise yazmak olduğunu ifade etti. Altaylı, amacına ulaştığında ise söz konusu tweeti sosyal medya hesabından sildiğini belirterek, belirli bir kişiye karşı söylenmiş övücü bir beyanının olmadığını, kimin ne anlamak istediyse onu anladığını kaydederek, üzerine atılı suçlamayı kabul etmedi.
SUÇLAMA 2: ANKARA MİTİNGİ
Fatih Altaylı hakkındaki ikinci soruşturma ise YouTube kanalı üzerinden yaptığı programda, “Fatih Altaylı Yorumluyor: 12 Şehit” başlıklı konuşmasında, 24 Aralık 2023’te Ankara’da düzenlenen “İsrail ve PKK’ya lanet” isimli mitinge dair sözleri oldu. Altaylı, konuşması nedeniyle kendisine yöneltilen, ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlamasına dair savunmasında ise, “PKK’yı lanetlemeyen, 12 şehit verdiğimiz gün şehitlerimize üzülmeyen kim varsa onlara karşı söylenmiş söz ve beyanlardır” dedi.
“BEYANLARIM PKK’YI LANETLEMEYENLERE YÖNELİKTİ”
Altaylı, söz konusu videoda, nereden geldiğini bilmedikleri görüntü ve videoları kullanmadıkları için, düzenlenen Ankara Mitingi’ne ait herhangi bir fotoğraf ve görüntüyü video içerisine almadıklarını kaydetti. Altaylı, bu nedenle miting ile ilgili ne tarz sloganlar atıldığına ve ya pankartlar açıldığına dair bilgisinin olmadığını ifade etti.
Müştekilerin beyanlarını kesinlikle kabul etmediğini belirten Altaylı, savunmasının devamında, videonun baştan sona izlendiği takdirde duygusal bir konuşama geçtiğinin aşikar olduğunu kaydetti. Konuşmasının ve beyanlarının, mitingi düzenleyen veya katılanlarla alkası olmadığını kaydeden Altaylı, söz konusu konuşmayı, 12 askerin haince şehit edilmesinden sonra üzüntü içerisinde yaptığını ve herhangi bir kişi ya da kurumu kast etmediğini ifade etti.
AVUKATLARI DA ‘SOSYAL DENEY’ DEDİ
Fatih Altaylı’nın avukatları Emine Rezzan Aydınoğlu ile Ömer Teker de müvekkillerinin bu beyanlarına katıldıklarını ve ortada kesinleşmiş bir suç veya suçlu bulunmadığını ifade ederek, isnad edilen suçun uygulanmasının mümkün olmadığını belirtti. Müvekkillerinin amacının tamamen sosyal deney yapmak olduğunu kaydeden avukatlar Aydınoğlu ile Teker, Altaylı’nın, ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlamasına karşı yaptığı savunmaya da katıldıklarını belirtti. Avukatlar, söz konusu konuşmanın toplumda herhangi bir infiale yol açmadığını kaydederek, müvekkillerinin ırk, din, dil ve sınıf ayrımı yapmadığını, sadece 12 askerin şehit olmasından dolayı duyduğu üzüntüyü gündeme getirerek konuşma yaptığını savundu. Aydınoğlu ile Teker, müvekkilleri hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesini talep etti.
NE OLMUŞTU?
İstanbul’da, 1 Ocak 2024’te, “Şehitlerimize Rahmet, Filistin’e Destek, İsrail’e Lanet” başlığıyla yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşün Ardından İsmail Aydemir isimli şahıs, elinde hilafet bayrağı olduğu iddia edilen bayrakla yürüdüğü sırada, Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği son sınıf öğrencisi Ege Akersoy’un tepkisiyle karşılaştı. İkili arasında yaşanan tartışmanın ardından Akersoy, Aydemir’e yumruk attı. Ege Akersoy, daha sonra ise ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlamasından tutuklandı. Aynı gün polisin yanında Akersoy’a tokat atan ve adının Oğuzhan Toksoy olduğu iddia edilen şahıs hakkında ise herhangi bir işlem yapılmadığı öne sürüldü.
Fatih Altaylı ise sosyal medyada gündem olan ‘yumruk’ olayı üzerine kendi hesabından kişi veya kurum belirtmeden “Eline sağlık” şeklinde paylaşımda buluntu. Daha sonra ise bu paylaşımı sildi. Savcılık da Altaylı hakkında resen soruşturma başlattı.