Cuma hutbesinde ‘ayrımcılığa karşı birlik’ çağrısı yapıldı
Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan cuma hutbesinde, ayrıştırmak, ötekileştirmenin hayatın hiçbir alanında yer bulmaması gerektiği belirtilerek, “Rabb’imizin nazargahı olan bir kalbi kırmak, bir gönlü incitmek, Müslüman kimliğimizle asla bağdaşmaz.” ifadeleri kullanıldı.
‘Sakın İncitme Bir Canı’ konulu hutbe, cuma vakti Türkiye genelindeki camilerde okundu.
İslam’a göre dili, ırkı, rengi, cinsiyeti, mezhebi ve meşrebi ne olursa olsun her insanın değerli ve hürmete layık olduğu belirtilen hutbede, “İnsan, eşref-i mahlukattır, haysiyetine yakışır bir şekilde yaşamayı hak etmektedir. Her insanın canı, malı ve onuru saygındır, dokunulmazdır. Takvamız yani Rabb’imize karşı gelmekten sakınmamız, emirlerine itt edip O’nun hoşnutluğunu kazanmamız dışında birbirimize üstünlüğümüz yoktur.” denildi.
“Farklılıklarımızı en büyük zenginliğimiz bilelim”
Hazreti Muhammed’in “Ey insanlar, dikkat edin, Rabb’iniz birdir, atanız da birdir. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap’a, beyazın siyaha, siyahın beyaza takva dışında bir üstünlüğü yoktur.” hadisinin aktarıldığı hutbede, şöyle devam edildi:
Bizler, insanların ayaklarına dolanan bir taşı bulunduğu yerden kaldırmayı imanın parçası gören İslam medeniyetinin temsilcileriyiz. İnsanların onur ve haysiyetini ayaklar altına alacak tutum ve davranışlar bize asla yakışmaz. Bizler, merhameti, adaleti, sevgiyi, saygıyı ve birlikte yaşama ahlakını dünyaya hakim kılmış aziz bir milletin evlatlarıyız. Ayrıştırmak, ötekileştirmek, dışlamak, hor görüp ayıplamak hayatımızın hiçbir alanında yer bulamaz. Bizler, nebevi ahlakı kuşanan Anadolu irfanının temsilcileriyiz. Rabb’imizin nazargahı olan bir kalbi kırmak, bir gönlü incitmek, Müslüman kimliğimizle asla bağdaşmaz.
Kur’an-ı Kerim’i kendisine rehber edinen müminlerin suçun şahsiliği ilkesini unutmaması gerektiği anımsatılan hutbede, “Aile, etnik köken, inanç ve mezhep gibi aidiyetleri kötülük işleyenle bir tutmaz. İşlenilen suçu genelleştirerek hiçbir masum cana kıymaz. O halde birbirimizin hak ve hukukuna saygı gösterelim. Farklılıklarımızı en büyük zenginliğimiz bilelim. Ülfet ve muhabbet bağıyla birbirimize bağlanalım.” değerlendirmesi aktarıldı.
“Ayrıştırıcı değil, birleştirici olalım”
“Müminler ancak kardeştir” ayetinin hatırlatıldığı hutbede, şunlar kaydedildi:
Yıkıcı değil, yapıcı olalım. Ayrıştırıcı değil, birleştirici olalım. ‘Sakın incitme bir canı, yıkarsın arş-ı Rahman’ı’ hassasiyetiyle her insana, canlı cansız tüm mahlukata sevgi ve şefkatle muamele edelim. Birlik ve beraberliğimizi, toplumsal barış ve huzurumuzu zedeleyecek her türlü söz, tutum ve davranışla topyekun mücadele edelim. Unutmayalım ki birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi koruduğumuz müddetçe aşamayacağımız hiçbir engel, üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sıkıntı yoktur.