10 bin adımı unutun! Bilime göre ölüm riskini azaltmak için 5 bin adım yeterli
Günlük yürüme hedeflerinize sık sık ulaşamıyorsanız, belirli adım sayısına ulaştığınızda yine de sağlığınıza fayda sağlıyor olabilirsiniz. Yeni yapılan araştırmalar, sağlık için 10 bin adıma gerek olmadığını gösteriyor.
Sağlık ve fiziksel aktivitenin yaşam kalitesi üzerindeki önemi, giderek daha fazla vurgulanıyor.
Günümüzde teknolojinin de yardımıyla insanlar fiziksel aktivitelerini takip edebiliyor ve bu veriler üzerinden sağlıklı yaşam alışkanlıkları oluşturabiliyor.
Son yıllarda yapılan bir dizi araştırma, günlük adım sayısının insan sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini gözler önüne seriyor.
Fiziksel aktivite, kilo kontrolünden kardiyovasküler sağlığa kadar birçok alanda olumlu sonuçlar doğurabilirken, günlük adım hedeflerine ulaşmak da bunun önemli bir parçası haline geldi.
10 bin adım gerçekten de gerekli mi
Daha önce akıllı stler gibi giyilebilir egzersiz monitörleri kullandıysanız, günlük 10.000 adım hedefinize ulaştığınızda kutlama vızıltısına benzer bir bildirim aldığınızı görmüşsünüzdür.
Ancak yeni bir araştırma, sağlık için 10 bin adımın gerekli olmadığını gösteriyor. Araştırmaya göre, sağlık yararlarının günde 3.967 kadar az adım attığınız zaman başladığını ortaya koyuyor.
Araştırma ayrıca, kardiyovasküler hastalıklardan ölüm riskini azaltmak için en az 2.337 adımın yeterli olduğunu buldu.
Avrupa Önleyici Kardiyoloji Dergisi’nde yayınlanan makale, 226.889 kişiyi kapsayan 17 mevcut çalışmanın verilerini bir araya getirdi.
Çalışma sonucunda; yaşınız, cinsiyetiniz veya bölgenizin iklim koşulları ne olursa olsun ne kadar çok yürürseniz sağlığınızın o kadar iyi olacağını ortaya çıkardı.
Fazladan her adım ölüm riskini azaltıyor
Bilim insanları, günde minimuma ek olarak attığınız her 1000 adımın ölüm riskinizi yüzde 15 azalttığını tespit etti.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, yılda 3,2 milyon ölümle ilişkilendirilen yetersiz fiziksel aktivite, dünya genelinde dördüncü en büyük ölüm risk faktörüdür .
Çalışmanın baş yazarı Polonya’daki Lodz Tıp Üniversitesi’nden Profesör Maciej Banach, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:
Kardiyovasküler hastalık gibi belirli durumları hedef alan daha gelişmiş ilaçlara sahip olduğumuz bir dünyada, diyet ve egzersiz de dahil olmak üzere yaşam tarzı değişikliklerinin, kardiyovasküler riski azaltmada ve yaşam sürelerini uzatmada etkili olabileceğini vurgulamamız gerektiğine inanıyorum.
Yürüyüşün sağlığa faydaları
Uzmanlar, düzenli yürüyüşün kalp sağlığına olan faydalarını vurguluyor. Gün içinde atılan adımlar, kalp-damar sistemini güçlendirebilir, kan dolaşımını artırabilir ve kolesterol seviyelerini düzenleyebilir. Özellikle yürüyüşün, kalp krizi ve inme gibi kardiyovasküler hastalıkların riskini azaltabileceği belirtiliyor.
Günlük adım hedeflerine ulaşmak, metabolizmanın hızlanmasına ve enerji harcamasının artmasına yardımcı olabilir.
Bu da kilo kontrolü ve kilo verme çabalarını destekleyebilir. Yapılan araştırmalar, düzenli yürüyüşün obezite riskini azaltabileceğini gösteriyor.
Fiziksel aktivite sadece vücut sağlığına değil, aynı zamanda zihinsel sağlığa da olumlu etkiler sunar. Günlük adım hedeflerine ulaşmak, stresi azaltabilir, depresyon ve anksiyete riskini düşürebilir, zihinsel berraklığı artırabilir.