Ömer Çelik’ten İsveç’in NATO’ya üyelik süreci hakkında açıklama
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik partisinin MKYK toplantısı sonrası önemli açıklamalar yaptı. İsveç’in NATO’ya üyelik süreci hakkında da konuşan Çelik, “İsveç’te PKK’lı teröristlerin yapmış olduğu eylemler kabul edilemez. Yasa çıkarmak yetmiyor” dedi.
AK Parti MKYK, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplandı.
Toplantı sonrası kameralar karşısına geçen AK Parti Sözücü Ömer Çelik, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinin akabinde gözler yerel seçimlere çevrilirken, Ömer Çelik çalışmaların başladığını söyledi.
Yerel seçim, Diyarbakır Anneler, FETÖ hakkında konuşan Çelik, İsveç’in NATO’ya üyelik süreci hakkında da önemli açıklamalar yaptı.
Terör vurgusuna dikkati çeken Ömer Çelik, çıkarılan yasaların yeterli olmadığını ve uygulanması gerektiğini de söyledi.
“NATO terörle mücadeleyi önemsemelidir”
Ömer Çelik, İsveç’in NATO’ya üyelik süreci hakkında yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
NATO terörle mücadeleyi önemsemelidir. Terörle mücadelede hiç kimse çifte standart üretmeye kalkmamalıdır. NATO ülkeleri içerisinde birilerinin tutup da bir başka NATO ülkesine saldıran terör örgütlerine destek vermesi gibi birtakım uygulamalar son bulmalıdır.
“Yasaların uygulanması yeterli değil”
En son Çağatay Bey’in ev sahipliğinde İsveç, NATO tarafıyla
toplantı gerçekleştirildi. İsveç’in attığı adımlar var. ‘İki PKK’lıyı iade
ettik’ diyorlar. Bunun güçlü bir şekilde uygulanması gerekiyor.
Yasaları ya yargı ifade hürriyeti adı altında yeterli bir uygulama alanına sokmuyor ya da güvenlik güçleri bunu yerine getirmiyor. Kaldı ki, bize iade ettikleri kişiler terörle değil uyuşturucu ile bağlantılı kişiler.
NATO’nun üyesi ABD’nin PYD desteği
Buna ilkesel standart getirmemiz gerekiyor. NATO üyesi ABD’nin PYD’ye desteği, ortak güvenliğe zarar veren tablo ortaya çıkarmaktadır. Birileri Türkiye’nin savunma ihtiyaçları için gerekli gördüğü savunma araçlarını vermekten imtina ediyorsa, örtülü ya da açık ambargo uygulamaya kalkıyorsa, Türkiye’nin alternatif arayışına girmesini de herhangi bir şekilde eleştirmemelidir.”