İletişim Başkanı Fahrettin Altun: Aziz milletimizin umudu Cumhurbaşkanımızdır
Şair Necip Fazıl Kısakürek’in 40’ıncı ölüm yıldönümünde yapılan anma programında konuşan İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Üstad Necip Fazıl’ın dönemin CHP iktidarına yönelik eleştirileri nedeniyle sık sık yargılandığını, tutuklandığını ve Büyük Doğu dergisinin kapatıldığını ve büyük zulümlere maruz kaldığını da biliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 25 Mayıs 1983 tarihinde vefat eden Şair Necip Fazıl Kısakürek’in 40’ıncı ölüm yıldönümü sebebiyle gerçekleştirilen “Bir Hakikat Savunucusu Olarak Necip Fazıl Paneli”ne katıldı.
İletişim Başkanlığının İstanbul Bölge Müdürlüğünde gerçekleştirilen programda konuşan Fahrettin Altun, Necip Fazıl’ın ömrü boyunca hakikatin savunuculuğunu yaptığını ve bu uğurda birçok sıkıntı yaşadığını söyledi.
Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bu davanın savunucusu olduğunu ve bu sebeple yıllardır süren bir siyasi mücadele içinde bulunduğunu ifade etti.
Necip Fazıl’ın dönemin CHP iktidarına yönelik eleştirileri yüzünden sık sık tutuklandığını hatırlatan Altun, bu zihniyetin değişmediğini hatta bugün Türkiye düşmanı terör örgütlerinin umut bağladığı bir pozisyona evrildiğini belirtti.
İletişim Başkanı Altun, bunun kabul edilemez bir siyasetsizlik olduğunu söyleyerek, buna karşı milletin umudunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğu vurgusunu yaptı.
“Üstad Necip Fazıl’ın CHP iktidarında sık sık yargılandığı ve büyük zulümlere maruz kaldığını biliyoruz”
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Necip Fazıl’ın o dönemin CHP iktidarı tarafından sık sık tutuklandığını söyleyerek, bu zihniyetin hala var olduğunu belirtti.
Altun’un konuşması, “Üstad Necip Fazıl’ın dönemin CHP iktidarına yönelik eleştirileri nedeniyle sık sık yargılandığını, tutuklandığını ve Büyük Doğu dergisinin kapatıldığını ve büyük zulümlere maruz kaldığını da biliyoruz. Ne yazık ki, 2023 yılında dahi CHP zihniyetinde bir değişiklik olmadığını görüyoruz. Aynı jakoben zihniyet bugün de aramızda yaşamaya devam etmektedir. Ne mutlu ki, bu jakoben zihniyet bugün iktidarda değildir. Bu zihniyet bugün de “Büyük Türkiye” davasının önüne engel olmaya gayret sarf etmektedir. Hatta bu zihniyet bugün Türkiye düşmanı terör örgütlerinin umut bağladığı bir pozisyona evrilmiş durumdadır.
“Recep Tayyip Erdoğan, emperyalistlerin, zalimlerin, bozguncuların diktikleri “surlarda gedikler açan” liderdir”
Bu kabul edilemez siyasetsizliğe karşı aziz milletimizin umudu ise yine Cumhurbaşkanımızdır. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Türk milletinin umududur. Recep Tayyip Erdoğan, Türk dünyasının umududur. Recep Tayyip Erdoğan, İslam aleminin umududur. Recep Tayyip Erdoğan, dünya mazlumlarının umududur. Recep Tayyip Erdoğan, hakikatin savunucusudur. Recep Tayyip Erdoğan, barışın ve istikrarın teminatıdır. Recep Tayyip Erdoğan, Büyük Türkiye davasının teminatıdır. İnanıyorum ki aziz milletimiz Büyük Türkiye davasına ve bu davanın liderine sahip çıkacak ve 28 Mayıs’ta bir kez daha Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında duracaktır. Çünkü Recep Tayyip Erdoğan, Necip Fazılların, Necmettin Erbakanların “davasının tekerleğinin tümsekte kalmayacağını” gösteren liderdir. Recep Tayyip Erdoğan “bu öksüz yapıyı ustada bırakmayan” liderdir. Recep Tayyip Erdoğan, “öz yurdunda garip, öz vatanında parya” görülenler için mücadele eden bir liderdir. Recep Tayyip Erdoğan, mukaddes emanetlere sahip çıkan liderdir. Recep Tayyip Erdoğan, “yüzüstü çok sürünen bu ülkeyi ayağa kaldıran” liderdir. Recep Tayyip Erdoğan, emperyalistlerin, zalimlerin, bozguncuların diktikleri “surlarda gedikler açan” liderdir. Üstadın ifadesiyle; “artık kahpe rüzgar ne yandan eserse essin, yarın elbet bizim, elbet bizimdir. Gün doğmuş gün batmış ebed bizimdir” ifadeleriyle sona erdi.