Türkiye’nin uzay yolcuları eğitim süreçlerini anlattı
ABD’deki eğitimlerine devam eden Türkiye’nin ilk uzay yolcuları Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever, sürece ilişkin merak edilenler detayları paylaştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz haftalarda İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gerçekleştirilen Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST’te Türkiye’nin ilk uzay yolcularının Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever olacağını duyurmuştu.
ABD’de yoğun şekilde eğitime devam eden Gezeravcı ve Atasever, TRT Haber yayınında sürece dair merak edilenleri yanıtladı.
Uluslararası Uzay İstasyonu’na gidecek Alper Gezeravcı, tarihimizin bu alandaki başlangıcında öncü olabilmenin büyük bir gurur olduğunu ifade etti.
8 aylık bir başvuru ve eleme sürecinden sonra bu sonuca vardığını söyleyen Gezeravcı, sözlerine şöyle devam etti:
Eğitimlerimizde teknik detayları daha fazla olan içeriklerle başladık. Eş zamanlı olarak da bu uzay görevi esnasında kullanılacak olan donanımların vücut uygunlukları ile ilgili çalışmaları sürdürüyoruz. Birbiriyle iç içe geçmiş çok yönlü bir eğitim programımıza devam ediyoruz.
“SpaceX tesislerinde eğitimlerimiz oluyor”
Eğitimin ABD’nin farklı yerlerinde bulunan tesislerinde devam ettiğini söyleyen Tuva Cihangir Atasever, “Sürecin paydaşlarının ilgili tesislerine giderek eğitimler alıyoruz. SpaceX tesislerinde eğitimlerimiz oluyor. Şu anda Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’nin hemen yanında bir firmanın ikinci insanlı uzay fırlatmasını takip etmek ve yakından gözlemleyebilmek için buradayız” dedi.
Türkiye’nin uzay yolculuğu ne zaman başlıyor?
AlperGezeravcı, “Programımızın ilan edildiği gün 2023’ün son çeyreğinde bu uzay yolculuğunun başlayacağı duyurulmuştu. Yaklaşık bir 6 aylık zaman dilimi var önümüzde. Fırlatmanın gerektiği ilgili tarih yaklaştıkça daha net bir tarih ilan edilecektir” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin uzay projelerinde yer alması neden önemli?
Daha önce de Türkiye’nin uzay projelerine katılması için çalışmalar yürüten Atasever şunları söyledi:
Esasında 2 temel sebep var. Teknolojik ve ekonomik. 2040 yılına kadar Dünya ve Ay arasındaki uzay boşluğunda yürütülecek olacak olan birtakım fliyetler vesilesiyle, bunlar kargo taşımacılığı olabilir, yörüngede mikro yer çekim ortamında kurulacak üretim merkezi gibi durumlar söz konusu olacak. Hatta madencilik ve turizm fliyetleriyle 2040 yılına gelindiğinde yıllık 3 trilyon doları aşacak bir ekonomik aktiviteden bahsediliyor ve böyle bir öngörü var. Dünyanın önemli uzay firmaları kendi yol haritalarını bu oluşacak pastadan maksimum payı almak için çiziyorlar. Bizim de Türkiye olarak bu pastadan pay alabilmemiz çok önemli. Bu alanda hem partner hem de oyun kurucu olacağız. Bir diğer argüman da insanın içinde var olan keşif dürtüsü. İçinde bulunduğumuz galaksiyi keşfetmeye başlarsak bu ülkemizdeki bütün insanlara muazzam bir umut verecektir. Milyonlarca genci geleceğe karşı umut doldurmamız gerekiyor. Bu noktada bu keşif fliyetleri benim için en heyecan verici fliyetler.
“Hedefimiz burada edindiğimiz bilgileri gelecek nesillere aktarmak”
Hedeflerinden de bahseden AlperGezeravcı, “Uzay yolculuğu serüveninin ilk adımındayız. Bu adımın bize kısmet olması da mutluluk verici bir tecrübe olacak. Gelecek nesillerimize burada edindiğimiz bilgileri aktarmak en büyük hedefimiz” ifadelerini kullanıd.