Ahman şirketlerinden Türkiye’ye 21 yılda toplam 11,5 milyar dolar yatırım yapıldı

Avrupa’nın dev ekonomisi Almanya, Türkiye’nin de en çok ihracat yaptığı ülke olarak türk ekonomisindeki önemini koruyor.

Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası (AHK) Türkiye Başkanı Pınar Ersoy, Alman şirketlerinin Türkiye’deki yatırımlarına değindi.

Ersoy, şu anda Türkiye’de yaklaşık 8 bin Alman sermayeli şirket bulunduğunu söyleyerek, Almanya’nın Türkiye’deki doğrudan yabancı yatırımlardaki payı yüzde 6,4 oranında olduğunu aktardı.

“İkili dış ticaret hacmi 45 milyar dolar seviyesini aştı”

İkili dış ticaret hacminin 2021 yılında 41 milyar dolar ile rekor bir düzeye ulaştığını ve 2022 yılında yeni bir rekor ile 45 milyar dolar seviyesini aştığını hatırlatan Ersoy, 2022 yılında Alman yatırımların toplamı 697 milyon dolar olduğunu da dile getirerek ülkeler arasındaki ticareti şöyle özetledi:

Bu yatırımların çoğu, Türkiye’de yüz binlerce istihdam oluşturan uzun vadeli yatırımlar. Üyelerimiz arasında 100 yılı aşkın bir süredir Türkiye’de faaliyet gösteren şirketler mevcut. Alman şirketleri, birçok sektöre yönelik endüstriyel üretim başta olmak üzere perakende ve toptan satış lojistik ve dağıtıma varana kadar farklı alanlarda faaliyet göstermektedir.

“Türkiye ekonomisi güçlü büyüdü”

Türkiye ekonomisi, Ukrayna’daki savaş ve iki yıllık pandemi sürecine rağmen geçen yıl güçlü bir şekilde büyüdü ve ihracatta yeni rekorlara imza attı. Tüm bu olumsuz etkilere ve zorluklara rağmen geçen yıl Alman-Türk ticari ilişkileri bakımından yine bir rekor yılı oldu.”

“Güneş alanında yenilenebilir enerjide büyük potansiyelimiz var”

Ersoy, ikili ticaretteki teşvik konularına şöyle değindi:

Örneğin 2011 yılında, Alman-Türk enerji sektöründen üye şirketler için ilk AHK Türkiye çalışma grubu kurulmuştur. Ayrıca enerji dönüşümü konularında çalışan startuplar ve özel sektör ile birlikte iş birliğini teşvik edecek faaliyetler planlanmaktadır.

Türkiye’deki enerji sisteminin dönüşümü süreci

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Almanya Federal Ekonomi ve İklim Koruma Bakanlığı (BMWK) tarafından kurulan ve 2012 yılından bu yana faaliyet gösteren DTEP’in Türkiye’deki enerji sisteminin dönüşümü (enerji dönüşümü) sürecinde siyaset, iş dünyası, bilim ve sivil toplum arasında fikir ve bilgi alışverişine hizmet ettiğini kaydeden Ersoy, sözlerini şöyle tamamladı:

Türkiye, özellikle güneş enerjisi alanında Almanya’ya kıyasla Yenilenebilir Enerji konusunda yüksek potansiyele sahip. Alman rüzgar enerjisi teknolojisi sağlayıcıları da Türkiye’de kurulu kapasite açısından pazar liderleri arasında. Enercon veya Nordex gibi rüzgar türbini üreticilerinin Türkiye’de halihazırda büyük üretim tesisleri bulunmakta. Türkiye’de rüzgar enerjisi tedarik zincirleri halihazırda kurulmuş olmakla birlikte yine de büyüme ve daha fazla gelişme için çok fazla potansiyele sahip.