18.10.2024 - Samsun Şehrine Hoşgeldiniz!
REKLAM ALANI

Auralı migren tehlikeli midir?

Migreni ortaya çıkaran çevresel etmenler Migren nedeninin net olarak bilinmediğini söyleyen Doç. Dr. Erdal Dilekçi, “Genetik geçiş konusunda …

Auralı migren tehlikeli midir?
REKLAM ALANI

Migreni ortaya çıkaran çevresel etmenler

Migren nedeninin net olarak bilinmediğini söyleyen Doç. Dr. Erdal Dilekçi, “Genetik geçiş konusunda özellikle ailesinde migren olan kişilerde daha sık görüldüğü bilinmektedir. Bunun dışında kadınlarda sık görülmesi nedeniyle özellikle hormonlar ve buna bağlı beyin kimyasallarında yaşanan değişimlerin üzerinde durulmaktadır.

Uyku bozuklukları, hormon içeren ilaç kullanımı, mayalı peynir ve şarap gibi mayalanmış alkollü içecek, işlenmiş gıdalarda kullanılan katkı maddeleri, kafeinli gıdalar, stres, cinsel aktivite, yüksek eforlu fiziksel aktiviteler ile hava değişimleri migren ataklarını ortaya çıkaran çevresel etmenler olarak karşımıza çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.?

Migrende görülen dört evre

Migren ataklarının sıklıkla 20’li yaşlarda başlamakla beraber her yaşta görülebileceğini ifade eden Dilekçi, “Migren atağı prodrom, aura, baş ağrısı ve postdrom (atak sonrası) olarak dört evrede incelenirken herkeste ve her atakta tüm evreler görülmeyebilir. Prodrom evresi; ataklardan 12-48 saat önce görülebilir. Boyun tutulması, esneme atakları, aşırı yeme isteği veya iştahsızlık, kabızlık, huzursuzluk, karamsarlık ve depresif bulguların olabildiği ruhsal rahatsızlıklar hastalar tarafından fark edilebilir.

Aurasız migren atakları daha sıktır. Yaklaşık 30 dakika süren aura dönemleri titreyen, parlak ışıklardan ibaret görsel aura ve elde, dilde uyuşma, karıncalanma ile karakterize duysal aura olarak tanımlanmaktadır.  Ağrı evresinde genellikle ense, kulak arkası veya şakaklardan başlayan, zonklayıcı, şiddetli ve basınç hissi ile karakterize ağrılardır.

Ağrı hastaların çoğunluğunda tek taraflıdır. Ataklar 30 dakika ile tedavi edilmediğinde 72 saate kadar uzayabilir. Ataklar esnasında bulantı, kusma, koku, ses ve ışığa karşı hassasiyet ile burun akıntısı sıklıkla görülmektedir. Postdrom dönem ise ağrının azalmasıyla yorgunluk, bitkinlik ile karakterize dönemdir açıklamasında” bulundu.

Migren tedavisinde geleneksel ve tamamlayıcı tıp yöntemleri

Migren tedavisinde uygulanan geleneksel ve tamamlayıcı tıp yöntemlerinden de bahseden Dilekçi, “Son yıllarda Türkiye’de özellikle yaşam tarzı değişiklerinin yanı sıra uygulanan akupunktur, ozon terapi, nöral terapi, proloterapi, ağrı mezoterapisi ve kupa-hacamat gibi geleneksel ve tamamlayıcı tıp (GETAT) yöntemleri ile çok başarılı sonuçlar alınmaktadır.

Bu yöntemler ile migren atağını tetikleyici ve neden olan faktörler (bozucu alanlar, kronik inflamasyon sonucu ortaya çıkan asidoz, kas iskelet sistemi kaynaklı tetik nokta ve kas spazmları vb) tedavi edilmekle beraber bedenimizin rejenerasyonuna-kendini yenilemesine katkıda bulunurlar. Bu yöntemlerle ilgili başarılı sonuçların gösterildiği makaleler gün geçtikçe artmaktadır” diye konuştu.

REKLAM ALANI
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ