18.10.2024 - Samsun Şehrine Hoşgeldiniz!
REKLAM ALANI

Müze değil, kafe… 57 yıl evvel başlayan antika tutkusu yaklaşık 4 bin yapıta dönüştü

Müze değil, kafe… 57 yıl önce başlayan antika tutkusu yaklaşık 4 bin esere dönüştü SİVAS – 57 yıl önce başlayan antika tutkusu yaklaşık 4 bin …

Müze değil, kafe… 57 yıl evvel başlayan antika tutkusu yaklaşık 4 bin yapıta dönüştü
REKLAM ALANI

Müze değil, kafe… 57 yıl önce başlayan antika tutkusu yaklaşık 4 bin esere dönüştü

SİVAS – 57 yıl önce başlayan antika tutkusu yaklaşık 4 bin esere dönüştü, biriktirdiği eserleri işlettiği kafede sergileniyor

Sivas‘ta Olgaç ailesinin antika merakı 1967 yılında baba Seyfettin Olgaç ile başladı. Hobi amaçlı topladığı antika objelerle süslediği çay ocağını işleten Olgaç, bu tutkusunu ilerleyen yıllarda yanında çalışan oğlu Muhabbet Olgaç’a da aşıladı. Olgaç, bu tutkuyu zamanla ilerleterek kardeşi Hamit Olgaç ile Sivas başta olmak üzere Türkiye’nin birçok şehrinden antika objeleri topladı. Dedesinin ismini taşıyan Muhabbet Olgaç’ın oğlu Seyfettin Olgaç’ta büyükleri gibi antikaya merak saldı. İki kardeş ve Seyfettin Olgaç topladıkları tarihi objeleri 6 yıldır işlettikleri Müze Cafe isimli işletmelerinde sergiliyor. Tepeden tırnağa kadar antika eserlerle dolu olan işletme bir kafeden çok müzeyi andırıyor. İşletmede içeceklerini yudumlayan müşteriler ise gözlerini duvarlardan alamıyor.

Çayla birlikte tarih ziyafeti sunuluyor

Muhabbet Olgaç antika merakının nasıl geliştiğinden bahsederek, “1965 yılında babamız bu mesleğe başladığımızda bu kadar esere sahip değildik. 1992 yılında babamız vefat ettiğinde babamızdan bu merakı devraldık. İki kardeş bu işe merak saldık. Babamızdan, dedemizden, akrabalarımızdan kalan eski malzemeler ve objeleri biriktirip böyle güzel bir kafe açmayı planladık. Amacımıza da ulaştık. Elimizde yüklü miktarda da eserimiz bulunuyor. Önceden bu eserler bizimdi, sadece bize aitti. Plakları biz dinliyorduk, 1960 yılına ait gazeteleri biz okuyorduk. Şu an bütün Sivas halkına ve Türkiye’den gelen bütün misafirlerimize burada onlara eşsiz bir sunum yapıyoruz.” dedi.

Amaç satmak değil görsele sunmak

Olgaç, biriktirdikleri serleri satmayarak sergileyip müşterileriyle paylaşmayı amaçladıklarını ifade ederek, ” Burada 3000-4000 arası eser çıkar, genelde semaverlerimiz var. Onların dışında Çanakkale’den kalma tüfeklerden 1950 yılından kalma radyolara kadar eserler var. Günümüzde insanlar buraya geldiğinde, bu babamda da vardı, dedemin de vardı diyebilecekleri malzemeler var. Benim için hepsi değerli, hiçbirini ayırt etmiyorum. Ayırt etmiyorum çünkü hepsinin değeri benim için aynı. Bu işe maddiyat olarak bakmıyoruz, maddiyat olarak bakarsak biz burada bunları satışa sunmuş oluruz. Ancak biz bunları burada insanların görseline sunuyoruz. Müşterilerimiz bunları burada gördüğü zaman, bunlara dokunabiliyor o anı tekrardan yaşayabiliyor. Burada ki amacımız, buraya gelen müşterinin çay içtiği zaman o çayla beraber geçmişe gitmesi” dedi.

Çaylarını yudumlarken geçmişe gidiyorlar

/ Mert Taha Varol – Kültür Sanat
REKLAM ALANI
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ