135 denetim, 3 kez faaliyet durdurma, idari ceza: Murat Kurum eleştirileri yanıtladı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı Murat Kurum, Erzincan’daki maden faciası konusunun Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı dönemiyle ilişiklendirilmesine sert tepki gösterdi. Kurum, “Çevre Bakanlığı kapasite artışı kararını vermez” dedi. Kurum, bakanlığı döneminde maden sahasının 135 kez denetlendiğini ve 2022 yılında en üst sınırdan idari para cezası verildiğini belirtirken,”İşletme men edildi. 3 ay kapısına mühür vuruldu. Bununla da kalınmayıp, işletmenin çevreyi kirletmesi nedeniyle; Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu.” dedi. Kurum, bu yaptırımlara karşın, bilirkişi raporları üzerine maden işletmesinin çalışmalarını sürdürdüğünü de belirtti.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, Karadeniz Vakfı’na ziyarette bulundu. Kurum, bu programda, Erzincan altın madeni sahasıyla ilgili, bakan olduğu döneme ilişkin suçlamaları yanıtladı ve sert bir dille uyardı. Murat Kurum, kapasite artırımı iddialarına ilişkin açıklama da yaptı.
“135 KEZ DENETLENDİ”
“Çevre Bakanlığı işletmenin kapasite artışı kararını vermez, veremez” diyen Kurum, şunları söyledi:
“Şunların altını çizerek söylemek istiyorum. Bakanlığım döneminde, söz konusu bu işletmeye verilen ÇED raporunu dile getiriyorlar. Çevre Bakanlığı sadece çevresel etkileri denetler. İşletme; çevreye, doğaya zarar veriyor mu? Vermiyor mu? Buna bakar. Bakanlığımız döneminde, bu işletmenin çevresel etki denetimleri çok sıkı bir şekilde yapıldı. Bu işletmenin çevre mevzuatına uygun iş yapıp yapmadığı, tam 135 kez denetlendi. 21 Haziran 2022’de, işletmeye Çevre Kanunu’ndaki en üst sınırdan idari para cezası verildi.
“SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK”
Kurum, falaketin yaşandığı maden sahasında yapılan denetimler sonucunda işletmenin faaliyetlerinin 3 kez durdurulduğunu aktarırken, yapılan işlemlerini şöyle anlattı:
“- İşletmenin faaliyetinde çevre mevzuatı kapsamında görülen eksiklikler nedeniyle; işletme men edildi. 3 ay kapısına mühür vuruldu.
- Bununla da kalınmayıp, işletmenin çevreyi kirletmesi nedeniyle; Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu.
- Özet olarak; biz, kanunda öngörülen bütün cezai süreçleri hiçbir müsamaha göstermeksizin kararlılıkla uyguladık. İşletmenin, tüm tedbirleri aldığı bilirkişi raporlarıyla tespit edilince faaliyetine tekrar başladı.”
“İFTİRA ATMAYIN”
İşletmenin kapasite artırmasına yönelik kararın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan alınmasının mümkün olmadığını belirten Kurum, “Bir de bizi işletmenin kapasitesini artırmakla suçluyorlar. Bize iftira atanlar şunu da bilir ki; Çevre Bakanlığı işletmenin kapasite artışı kararını vermez, veremez, çünkü böyle bir yetkisi yoktur. Sadece ve sadece kapasite artışının çevreye etkisini ölçer, onaylar ya da onaylamaz. Yine, ÇED raporlarına ilişkin buradaki kararlarda birçok farklı kurum ve kuruluşun bilimsel görüş ve raporlarına bakılır. İşte bugün dillerine doladıkları ÇED kararı da; 21 kurum ve kuruluştan oluşan komisyon üyeleri tarafından onaylıdır” ifadelerini kullandı.
“HANGİ VİCDANLA, HANGİ DUYGUYLA BU KONUYU İSTANBUL’A VE İSTANBUL SEÇİMLERİNE GETİRDİNİZ?”
Kurum, “İşte bu gerçekler tüm açıklığıyla ortadayken dün geceden itibaren tek merkezden yönetilen, nereden geldiği hepimizce bilinen, sistematik ve bilinçli bir algı operasyonu ve kara propaganda başlatıldı. Milletimizi yasa boğan böylesi bir hadisede bu konu, siyasi bir istismara dönüştürüldü. Masa başında üretilmiş pek çok yalan haber ve tezvirat sağa sola her yere servis edildi. Milletimiz bu kötü niyeti çok iyi biliyor, çok iyi de tanıyor. Bu kötü niyetli arkadaşlara soruyoruz. Biz vicdan sahibi herkese soruyoruz. Siz hangi vicdanla? Hangi duyguyla? Bu konuyu İstanbul’a ve İstanbul seçimlerine getirdiniz. Vatandaşlarımızın daha toprağın altında olduğu bir yerde, 85 milyonun gözünün, aklının, kalbinin burada olduğu bir aşamada bu olayı siyasete alet etmek vicdansızlıktır, insafsızlıktır. Hangi insani duyguya, hangi insani erdeme uygundur?” şeklinde konuştu.
“BU MİLLET AFFETMEYECEKTİR”
Kurum, “İnsanımızın canları üzerinden siyasi ikbal peşine düşenleri, milletimizi aldatmaya çalışanları bu millet affetmeyecektir. Bu millet, bu siyaset simsarlarını, bu algı operasyonlarını boşa çıkaracak, unutmayacak, onları derin vicdanıyla ve ferasetiyle cezalandıracaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Şu anda bizim tek bir gayemiz var. O da canlarımızın bir an önce kurtulmasıdır. Ben tekrar ailelerimize, Erzincan’ımıza, milletimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” dedi.